Gönüllülük

MAVİ KALEM’e göre GÖNÜLLÜLÜK

İş, okul ve günlük hayatın diğer zorunlulukları arasında paylaştırılmış saatler ve bunların dışında kalan yapmak istediklerimiz.  Sanat, spor, sosyal etkinlikler ve paylaşabileceğimiz pek çok bilgi, deneyim ile öğrenebileceğimiz kocaman bir dünya var.  İşte burası aslında “gönüllü” olarak hiçbir zorunluluk olmadan bulunacağımız yer, kendimizi yaptığımız her şey için iyi hissedebileceğimiz yer.

Mavi Kalem tam da burada başka bir yaşamın çağrısıyla duruyor ve varlığını paylaşma, dayanışma ve yardımlaşma üzerine kuruyor.

Mavi Kalem’de gönüllülük, bilgi ve becerilerimizi paylaşmaya, zorluklar ve sorunlar karşısında birbirimizi desteklemeye ve dayanışmaya, karşılıklı öğrenmeye ve tanımaya, iletişimi ve ilişkileri sağaltıcı bir zeminde yeniden kurmaya atılan bir adımdır.  Bu yaşamımızı farklı bir gözle görmemizi belki de hızlandırılmış ve düşünüp hissetmeye bazen zaman bulamadığımız bu dünyada biraz yavaşlamamızı, ayrıntıları görebilir olmamızı da sağlayacaktır.

Çocuklar, Kadınlar, Gençler ve Afetzedeler hatta her ne kadar tüzüğümüzde yazmasa da dünyayı paylaştığımız diğer canlılar birlikte çalıştıklarımızdır.  Bu birliktelik bazen çocuklarla birlikte öğrenme, eğlenme ya da bir kediyi yaşatmaya çalışmayı, bazen bir kadınla dertleşme, bilgi paylaşma ya da birlikte hak aramayı, bazen afete uğramış kişilerle hayatın yeniden kurulması mücadelesinde yer almayı bazen de gençlerin ortak paydalarında örgütlenmesine alan açmayı gerektiriyor.

Bizim desteğimizle hayatı kolaylaşacak biri ile dayanışmak her birimizin her zaman yaptığı bir davranıştır, Mavi Kalem de ise bunu bizim gibi isteyen başkalarıyla paylaşıp, planlayıp hayata geçirmenin yollarını arar buluruz.

Bir felaket yaşandığında her birimizin içinden ben ne yapabilirim diye geçer, ya da bir haksızlığı gördüğümüzde bunu ortadan kaldırmak isteriz, işte tam burada birlikte dayanışarak adımlar atmak için varız.

Gönüllüğü çok yönlü bir ilişki olarak görüyoruz çünkü bizim olanı paylaşırken yepyeni şeyler öğrenme daha önce hiç ulaşmayı denemediğimiz kişilere ulaşma ve bambaşka dünyaları tanıma fırsatı da buluyoruz.  Gönüllü çalışırken birbirimizle ve yanı sıra çalıştığımız herkesle bu öğrenme sürecini birlikte yaşıyoruz. Bu süreçlerden her birimiz görmek istediğimiz kadar görüp, paylaşmak istediğimiz kadar paylaşarak çıkıyoruz.

Gönüllülük yüz yüze ve yatay iletişim kurabildiğimiz, ötekileştirmeden bakabildiğimiz, herkesin karar hakkını tanıdığımız ölçüde hayatlarımızda fark yaratabilir.

Şimdi dayanışmanın tam zamanıdır, her birimizin yapabileceği pek çok şey var.